İçeriğe geç

Normal bir insan yüzde kaç görür ?

Normal Bir İnsan Yüzde Kaç Görür? Ekonominin Gözünden Bir Bakış

Ekonomistin Penceresinden: Kıt Kaynaklar ve Görmenin Değeri

Bir ekonomist için her şey, kıt kaynakların en verimli biçimde kullanılmasıyla başlar. Görme de bu kaynaklardan biridir — yalnızca biyolojik bir yetenek değil, aynı zamanda algısal bir sermayedir. İnsan, gördüğü kadar karar verir; karar verdiği kadar da ekonomik düzeni şekillendirir. Görme oranı, bir anlamda ekonomik rasyonaliteyle benzeşir: Kimileri daha fazla bilgiye erişir, kimileri ise sınırlı bir “görme alanında” yaşamını sürdürür.

Tıpta “normal bir insan yüzde 100 görür” denir; ancak ekonomi bu tanımı sorgular. Çünkü her birey, sahip olduğu bilgi, eğitim, gelir ve fırsat düzeyine göre farklı “görme oranlarına” sahiptir. Gerçek dünyada kimse yüzde 100 göremez; çünkü her tercih, başka bir seçeneğin gölgede kalması demektir.

Görme ve Bilgi Asimetrisi: Piyasaların Kör Noktası

Ekonomide bilgi asimetrisi olarak bilinen kavram, bireylerin karar verirken eşit bilgiye sahip olmamasını ifade eder.

Tıpkı tıpta bir gözün diğerinden daha az görmesi gibi, ekonomide de bazı aktörler diğerlerinden daha “görür.”

Bir yatırımcı, piyasadaki dalgalanmaları sezebilirken; bir tüketici, gelecekteki fiyat artışlarını öngöremeyebilir.

İşte bu fark, piyasalarda rekabeti belirler.

Görmenin yüzdeyle ifade edilmesi, aslında bilgiye erişimin ölçüsüdür.

Bir birey piyasa hakkında ne kadar çok bilgiye sahipse, o kadar “net” görür.

Ancak bilgi de sınırlı bir kaynaktır; tıpkı doğal kaynaklar, zaman ya da sermaye gibi.

Bu noktada şu soru belirir: Ekonomik sistem, bireylerin “görme gücünü” nasıl dağıtıyor?

Rasyonel Körlük: Seçimlerin Ekonomisi

İnsan, rasyonel bir varlık olarak tanımlansa da çoğu zaman “rasyonel körlük” içinde yaşar.

Yani bilerek görmezden gelir, çünkü her bilginin bir maliyeti vardır.

Görmek için zaman, dikkat, analiz ve enerji gerekir.

Bu nedenle bireyler, sınırlı dikkat kaynaklarını en verimli biçimde kullanmak için bazı şeyleri “görmemeyi” seçer.

Tıpkı bir bütçede bazı kalemlerin kısılması gibi, insan zihni de bazı gerçekleri dışarıda bırakır. Normal bir insan yüzde 100 görmez; yüzde 70 görür, yüzde 30 seçici körlüğe bırakır.

Ekonomik davranış, bu seçiciliğin sonucudur.

Bir tüketici kredi alırken yalnızca düşük faiz oranını görür; uzun vadeli riskleri değil.

Bir hükümet büyüme oranına odaklanırken gelir dağılımındaki bozulmayı gözden kaçırabilir.

Bu yüzden ekonomide “tam bilgi” ideali, tıpkı tıpta “kusursuz görme” gibi, neredeyse imkânsızdır.

Toplumsal Refah ve Görme Dağılımı

Toplumsal düzeyde, görme oranı bir refah göstergesi hâline gelir.

Bir toplum ne kadar çok insanın görme alanını genişletebiliyorsa — yani eğitim, şeffaflık ve bilgiye erişimi artırabiliyorsa — o kadar dengeli bir ekonomik yapı kurar. Görme adaleti, modern ekonomilerin etik boyutunu temsil eder.

Gelir adaletsizliği, yalnızca paranın değil, görmenin de eşitsizliğidir.

Yüksek gelir grupları daha “geniş bir perspektiften” dünyayı görebilirken; düşük gelirli bireyler, sistemin yalnızca dar bir kesitine maruz kalır.

Bu durum, toplumsal kararların nasıl şekillendiğini doğrudan etkiler.

Bir toplum, bireylerinin yalnızca yüzde 60’ının “gördüğü” bir dünyada refahı sürdüremez.

Geleceğe Dair Ekonomik Senaryolar: Görmenin Fiyatı

Teknoloji, yapay zekâ ve veri ekonomisi çağında “görmek” artık dijital bir yetenek hâline geldi.

Ekonomik güç, kimin veriyi gördüğüyle ölçülüyor.

Görmenin fiyatı, bilginin fiyatına dönüşüyor.

Bir algoritma borsayı öngörürken milyarlar kazanabiliyor; bir birey yanlış bilgiyle borç batağına sürüklenebiliyor.

Geleceğin ekonomisi, “kim daha çok görürse o kazanır” prensibiyle çalışacak.

Ama bu aynı zamanda yeni bir sorumluluk doğuruyor:

Görmeyi yalnızca bir avantaj değil, toplumsal bir görev olarak düşünmek.

Sonuç: Ekonominin Kör Noktasında İnsan

Normal bir insan yüzde kaç görür?

Bu soru tıbbın değil, ekonominin vicdanında yankılanır.

Belki biyolojik olarak yüzde 100 görebiliriz; ama ekonomik sistemde yüzde 100’lük bir farkındalığa ulaşmak imkânsızdır.

Görme oranı, gelir gibi, bilgi gibi, fırsat gibi paylaşıldıkça anlam kazanır.

Ekonominin geleceği, “görmeyi” adil biçimde dağıtabilen toplumların elindedir.

Yani asıl mesele ne kadar gördüğümüz değil; kimin neyi görebildiğidir.

Peki sen, kendi ekonomik kararlarında ne kadarını gerçekten görüyorsun?

8 Yorum

  1. Yürek Yürek

    Bazı kişiler 20/15 çizgisini okuyabilir; bu da normal görüşe sahip bir kişinin 15 metre mesafeden görebildiği mesafeyi görebildiği anlamına gelir . 20/10’luk mükemmel görüş, genel popülasyonda nadir görülür ve genellikle sporcular veya özel göz gereksinimleri olan kişilerle ilişkilendirilir. Yasal körlük , fazlasıyla azalmış görme anlamına gelir.

    • admin admin

      Yürek!

      Yorumlarınız yazının akıcılığını destekledi.

  2. İrem İrem

    Yasal körlük , fazlasıyla azalmış görme anlamına gelir. Yasal körlük, kişinin iyi gören gözünde gözlük veya kontakt lensle düzeltmeye rağmen yüzde 10’dan az görme veya 20 dereceden daha dar bir görme alanı olarak tanımlanır. İnsanlarda görüş alanı ileriye doğru 180 derecelik yatay bir alan iken bazı kuşlarda görüş alanı 360 dereceye ulaşabilir. İnsanlarda dikey görüş alanı da yaklaşık 180 derecedir . Görüş alanı içinde görme yetisi de hayvandan hayvana değişiklik gösterir.

    • admin admin

      İrem! Katılmadığım kısımlar olsa da yorumlarınız bana ilham verdi, teşekkür ederim.

  3. Kaplan Kaplan

    Hipermetrop göz bozukluğu olan hastalar özellikle yakın mesafede bulanık görürler. 1.5 – 2 derecenin üzerindeki hipermetrop olan hastalar uzakları da belli oranda kötü görür. 5 numaranın üzerindeki yüksek hipermetrop hastalar uzağı yakını çok bulanık görür. Görme seviyeleri yüzde 20-30 düzeylerine kadar düşebilir. Bazı kişiler 20/15 çizgisini okuyabilir; bu da normal görüşe sahip bir kişinin 15 metre mesafeden görebildiği mesafeyi görebildiği anlamına gelir .

    • admin admin

      Kaplan! Sevgili yorumunuz, yazıya yeni bir soluk kazandırdı ve farklı bir perspektif ekleyerek metnin özgünlüğünü artırdı.

  4. Beyhan Beyhan

    Sağlıklı bir gözde, göz derecesinin belirli bir standartı yoktur. Ancak, genel olarak 0 (sıfır) derece , sağlıklı bir gözde ideal olarak kabul edilir. Hipermetrop göz bozukluğu olan hastalar özellikle yakın mesafede bulanık görürler. 1.5 – 2 derecenin üzerindeki hipermetrop olan hastalar uzakları da belli oranda kötü görür. 5 numaranın üzerindeki yüksek hipermetrop hastalar uzağı yakını çok bulanık görür. Görme seviyeleri yüzde 20-30 düzeylerine kadar düşebilir.

    • admin admin

      Beyhan!

      Önerilerinizle yazı daha doğal bir akış kazandı.

Beyhan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbet yeni girişvdcasino infoilbet mobil girişbetexpersplash