İşletme Defteri Nelerdir? Bir Filozofun Bakışıyla İnsanın varoluşuyla birlikte, her şeyin bir düzen içerisinde işlediğini görmek, belki de insanın en temel arzusudur. İşletme defteri, sadece bir hesap defteri ya da finansal kayıt tutma aracından çok daha derindir; bu defter, insanın üretim ve değer yaratma biçiminin bir yansımasıdır. Tıpkı yaşamın özünü sorgulayan bir filozof gibi, işletme defterleri de bizlere sadece maddi değil, aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik anlamda da bir bakış açısı sunar. Çünkü her bir kaydın ardında, bireylerin değer anlayışı, bilgiye bakışları ve varlıklarını nasıl inşa ettikleri yatar. Bu yazı, işletme defterlerini sadece bir muhasebe aracı olarak değil, aynı…
8 YorumEtiket: bir
İstiridye Tadının Toplumsal Yansımaları: Erkeklik, Kadınlık ve Kültürel Pratiklerin Derinliklerine Yolculuk İstiridye, birçok kişi için tartışmalı bir gıda maddesi. Kimileri için denizden gelen bir lezzet patlaması, kimileri içinse uzak durulması gereken bir şey. Ancak, bu küçük deniz canlısının tadı, aslında daha derin toplumsal yapıları anlamamıza yardımcı olabilir. Toplum, kültürel normlar ve bireyler arasındaki etkileşim üzerine düşündüğümüzde, istiridye gibi sembolik bir nesne üzerinden, toplumsal rollerin, cinsiyetin ve ilişkilerin nasıl şekillendiğini gözlemleyebiliriz. İstiridye, genellikle lüks bir yiyecek olarak görülür ve kültürel olarak “erkekler için” olan bir gıda olarak sınıflandırılabilir. Fakat, bu algı yalnızca bir yemeğin tadına dair değil, aynı zamanda bu yemeği…
8 YorumGüneş Pili AC mi? Felsefenin Işığında Enerji, Bilgi ve Varoluş Bir filozofun gözünden baktığımızda, güneş pili yalnızca bir enerji üretim aracı değildir; aynı zamanda varoluşun ve bilginin sembolüdür. İnsan, güneşi gözlemleyerek yaşamı anlamlandırmış, onun ışığından hem ısınmış hem de düşünce üretmiştir. Bugün “Güneş pili AC mi?” diye sorduğumuzda, aslında sadece fiziksel bir olguyu değil, bilginin doğasını ve etik anlamda insanın doğayla ilişkisini de sorguluyoruz. Bilginin Akımı: Epistemolojik Bir Okuma Epistemoloji, yani bilginin doğası üzerine düşünmek, bizi basit bir teknik sorudan derin bir sorgulamaya taşır. Güneş pilleri, fiziksel olarak doğru akım (DC) üretir. Işık fotonları, yarı iletken yüzeye çarpar ve elektronların…
8 YorumFotoğraf Hangi Açıdan Çekilir? Görmenin Tarihi, Algının Psikolojisi Fotoğraf, bir görüntü yakalama eyleminden çok daha fazlasıdır. Her kare, bir bakış açısının, bir seçimin ve bir düşüncenin sonucudur. “Fotoğraf hangi açıdan çekilir?” sorusu, aslında “Dünyayı nasıl görmek istiyoruz?” sorusunun bir başka biçimidir. Bu yazıda, fotoğrafın tarihsel kökenlerinden başlayarak, günümüzün görsel kültüründe açı seçiminin nasıl bir anlam taşıdığını inceleyeceğiz. Tarihsel Arka Plan: Gerçeğin Aynası mı, Yorumu mu? Fotoğrafın tarihi 19. yüzyılın başlarına dayanır. 1826’da Joseph Nicéphore Niépce ilk fotoğrafını çektiğinde, kimse bu buluşun görme biçimlerimizi değiştireceğini tahmin edememişti. O dönemde fotoğraf, gerçeğin birebir kaydı olarak algılanıyordu. Ancak kısa süre sonra sanatçılar, fotoğrafın…
8 YorumYatırım İçin Hangi Altın Alınmalı? Bir Antropoloğun Kültürel Yolculuğu Bir antropolog olarak altının parıltısını yalnızca ekonomik bir değer değil, aynı zamanda insanlığın ortak hafızasında yankılanan bir sembol olarak görürüm. Altın, tarih boyunca zenginliğin, gücün, kutsallığın ve hatta aşkın anlamını taşımıştır. Bugün “yatırım için hangi altın alınmalı?” sorusu yalnızca finansal bir tercih değil, aynı zamanda kültürel bir kimlik beyanıdır. Bu yazı, altının toplumlar arası anlamını, ritüellerdeki yerini ve modern yatırım dünyasındaki dönüşümünü antropolojik bir mercekten inceleyecek. Altın: Evrensel Bir Ritüel Nesnesi İlk bakışta altın, fiziksel bir madendir. Ancak tarihsel bağlamda, o bir ritüel aracıdır. Antik Mısır’da firavunların mezarlarına altın takılar yerleştirilirdi…
8 YorumKanat Hangi Mevki? Bilimin Merceğinden Sahadaki Stratejik Rol Futbolu sadece bir oyun olarak değil, strateji ve bilimle iç içe geçmiş bir organizma olarak görmek isteyenlerdenseniz, “kanat” kelimesi sizin için de sıradan bir terim olmaktan çıkmıştır. Ben de bu yazıda futbolun en dinamik ve çok yönlü bölgelerinden biri olan kanat mevkisini, hem bilimsel verilerle hem de herkesin anlayabileceği bir dille ele almak istiyorum. Çünkü modern futbolda kanat artık sadece “çizgiye inen oyuncu” anlamına gelmiyor; oyunun kaderini değiştiren stratejik bir merkez haline geldi. — Kanat Mevkisi Nedir? Temellerden Başlayalım Futbolda “kanat”, saha çizgilerine yakın bölgelerde oynayan, takımın hücum ve savunma dengesini kuran…
4 YorumSürrealizm Nedir ve Özellikleri? Güç, İdeoloji ve Vatandaşlık Üzerine Siyaset Bilimi Perspektifi Toplumlar, tarihsel süreçler boyunca sürekli olarak güç ilişkileri ve toplumsal düzeni sorgulamış ve bu sorgulamalar, sanattan siyasete kadar birçok alanda kendini göstermiştir. Siyaset bilimci olarak, güç yapılarını, ideolojileri ve toplumsal katmanları incelediğimde, bu sorgulamanın sanat aracılığıyla ifade bulduğunu görmek oldukça ilgi çekici. Peki, sanatın bu başkaldırısı, sürrealizmde nasıl bir biçim aldı? Sürrealizm, sadece bir sanat akımı değil, aynı zamanda iktidarın, kurumların ve ideolojilerin sorgulandığı, toplumun katmanlarına dair derin bir analiz sunar. Bu yazıda, sürrealizmi siyasal bir bakış açısıyla ele alacak ve erkeklerin güç odaklı stratejilerle, kadınların ise demokratik…
6 YorumPervaz Kenarı Ne Demek? Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak kültürlerin dokusunda gizlenen anlamları çözmek, yalnızca kelimelere değil, sembollere de kulak vermek demektir. Pervaz kenarı ifadesi, ilk bakışta mimari bir terim gibi görünse de; aslında kültürlerin sınır, geçiş ve aidiyet kavramlarını yansıtan derin bir sembolik anlatıya sahiptir. Bu yazıda, “pervaz kenarı ne demek?” sorusunu bir pencerenin ötesine taşıyarak, insan topluluklarının kimlik, ritüel ve sembol üretim süreçlerine doğru bir keşfe çıkıyoruz. — Pervaz: Sınırın Estetik Hali Antropolojik açıdan bakıldığında, her pervaz bir sınırı temsil eder. Ancak bu sınır, keskin bir ayrım değil, bir geçiş alanıdır. Tıpkı toplulukların birbirine değdiği kültürel temas…
8 YorumNormal Bir İnsan Yüzde Kaç Görür? Ekonominin Gözünden Bir Bakış Ekonomistin Penceresinden: Kıt Kaynaklar ve Görmenin Değeri Bir ekonomist için her şey, kıt kaynakların en verimli biçimde kullanılmasıyla başlar. Görme de bu kaynaklardan biridir — yalnızca biyolojik bir yetenek değil, aynı zamanda algısal bir sermayedir. İnsan, gördüğü kadar karar verir; karar verdiği kadar da ekonomik düzeni şekillendirir. Görme oranı, bir anlamda ekonomik rasyonaliteyle benzeşir: Kimileri daha fazla bilgiye erişir, kimileri ise sınırlı bir “görme alanında” yaşamını sürdürür. Tıpta “normal bir insan yüzde 100 görür” denir; ancak ekonomi bu tanımı sorgular. Çünkü her birey, sahip olduğu bilgi, eğitim, gelir ve fırsat…
8 YorumBir Antropoloğun Gözünden: “Gördes’in Neyi Meşhur?” Sorusuna Kültürel Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, her coğrafyayı bir laboratuvar değil, bir hikâye alanı olarak görürüm. Her kasaba, kendi zamanını, ritüellerini ve sembollerini içinde taşır. “Gördes’in neyi meşhur?” sorusu bana sadece bir yörenin lezzetini değil, onun insanlarının yaşam biçimini, toplumsal örgüsünü ve kimlik anlatısını da düşündürür. Çünkü bir yerin meşhuru, o toplumun kendini dünyaya anlatma biçimidir. Gördes de tam bu noktada, Türkiye’nin kültürel mozaiğinde kendine özgü desenleriyle dikkat çeker. Gördes Kilimi: Sadece Bir Dokuma Değil, Bir Kimlik Anlatısı Her kültür, kendini ifade etmenin bir yolunu bulur. Gördes için bu ifade biçimi, kuşkusuz Gördes…
8 Yorum